ALLAHA EN YAKIN OLMAK İSTERMİSİN O ZAMAN SECDE ET
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
ALLAHA EN YAKIN OLMAK İSTERMİSİN O ZAMAN SECDE ET

İSLAM İ KONULAR VE PC PROGRAMLARI
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 DAVETÇİ KİMLİĞİ

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Admin
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 159
Kayıt tarihi : 27/08/08

DAVETÇİ KİMLİĞİ Empty
MesajKonu: DAVETÇİ KİMLİĞİ   DAVETÇİ KİMLİĞİ EmptyPerş. Ağus. 28, 2008 11:23 am

DAVETÇİ KİMLİĞİ"
... Sen (insanlan) sadece Rabbine davet eti Çünkü sen, şüphesiz dosdoğru bir hidayetin üzerindesin," (22/67)

Davetçi 'kim'liği sadedinde gelmiş bir başka ayet de şu mübarek ayettir:"... Sen (insanları) sadece Rabbine da'vet et! Çünkü sen, şüphesiz dosdoğru bir hidayetin üzerindesin," (22/67) burada da'vetçinin önüne, kimliğine dair bir ışık tutuluyor. Bu öyle bir ışık ki, güneşin geceyi yararak gündüzü ortaya çıkardığı gibi, da'vetçinin önünü, etrafını aydınlatıyor. Böylece, bu sayede o, davetini kim'e ve niçin yapacağını öğreniyor. Bu sayede da'vasının yani çalışma programının muhatabı kimdir, bunu öğreniyor. Burada da'vetçinin da'vet/dava felsefesinin omurgasını görebiliyoruz. Ayet-i celile da'vetçiye ders verirken temel üç kuralı öğretiyor:

1-Sen Rabbin ile kulları arasında bir elçisin. Rabbinden aldığın bir mesaj var. Bunu insanlara ulaştırmakla görevlisin. Görevli olduğun alan yeryüzü, muhatab bütün insanlardır.

2-Mesaj, ALLAH 'ın birliğine/tevhide da'vet esası üzerinedir. Sen Rabbinden aldığın mesaj doğrultusunda insanları Rabbine, O'nun emirleri ne tutunmaya, yasakladıklarından kaçınmaya davet etmekle görevlisin. O halde (durma!) insanları bu işe da'vet etmeye devam et.

3-Çünkü bu işinde sen, dosdoğru bir davanın sahibisin. En doğru yol, senin insanları da'vet etmekle görevli olduğun yoldur. Doğruya götüren yol, sadece ama sadece bu yoldur. Bunda şek ve şüphe yok. Hak yol bu, hidayet budur!..

Bu konu ile ilgili başka bir ayet ise Kasas süresindeki ayettir. "... Sen (insanları) ALLAH 'a da'vet et! Sakın ha! Müşriklerden olma!" (28/87) Ayeti kerimeyi bütün eczalarıyla ele alıp incelediğimizde da'vetçinin kim'liğine dair şu dersleri okuyoruz.

1-Dava'nın asıl Maliki olan Rabbin geçmişe ve geleceğe ilişkin, içinde bulunduğun zamana dair gönderdiği bu mesajlar, bu haber ve prensipler, bu emir ve yasaklar ve her iki hayatın düsturu olan bu vaadler bütünü ile bütün alemleri halk eden Rabb ül alemin ALLAH (cc)'ın ayetleridir. Bilesin ki bu ayetler, seni ve bütün mahlukatı var eden, hayat veren, bir gün sonra seni ve bütün mahlukatı huzuru saadetine çağıracak olan, hesabı cezası şiddetli, kuvvet ve kudret sahibi olan ALLAH 'ın ayetleridir. Bu bir. Bunu bilesin!

2-Bütün insanlar için hayat/memat programını/nizamını oluşturan bu ayetler, bu prensip ve kanunlar sana indirildikten, sana teslim edildikten sonra her ne sebeple olursa olsun ALLAH 'a ve O'nun da'vasına düşmanlık edenler -Bu düşmanlık ister açıktan ister gizliden, ister direk ister dolaylı olsun fark etmez- seni bunları anlatmaktan, anlatarak da'vet vazifeni yerine getirmekten alıkoymasınlar, engel olmasınla. "...Sakın onlar seni bu ayetlerden alıkoymasınlar." (28/87)

Çünkü (ey bu kutlu davanın da'vetçisi!) sen Rabbinden sana gelen bu ayetleri anlatmakla, onları bu da'vaya, bu nizama da'vet etmekle doğrudan doğruya onların üzerinde bulundukları batıl düzenlerini reddediyorsun. Şirk, zulüm, küfür çamurundan oluşmuş sistemlerini, kanunlarını reddediyorsun. Saltanatlarına, içinde debelenip durdukları mütrefin / şımarık yaşantılarına itiraz ediyorsun, uymuyorsun ve de başkaldırıyorsun. İşte bu davetin, onların huzurunu kaçıracak, onları tedirgin edecek. Ve seni, bu işini yapmaktan 'alıkoyan' birtakım tedbirlere başvurmalarına kadar götürecek. Bunu Sen, bilfiil yaşayacaksın.

Alıkoyma noktasında şeytan dostlarının onlara öğrettiği pek çok entrika, hile, tuzak, oyun... lan olacak. Olmazsa, da'vetinin önünü alabilmek, seni da'vetçi kimliğinden uzaklaştırabilmek için seni zindanlara koyacak veya seni öldürecek ya da seni bulunduğun mekandan, işlevsiz kalacağını düşündükleri yabani mekanlara sürgüne zorlayacaklar. Bilmen gerekir ki düşman bu yerlerde de seni bırakmayacak. Şeytani tuzaklarını hep diri tutacak ve sen onların takibinde olacaksın. Ve daha pek çok engelleme şekilleri ... İşte her ne sebeple olursa olsun seni alıkoymasınlar dediğimizde alıkoymanın tüm bu çeşitleri var ve bütün bunlara rağmen sen da'vetini yapmaya devam edecek ve onlar seni alı koymayacaklardır. Alıkoymamalıdırlar... "Sakın onlar seni bu ayetlerden alıkoymasınlar."

3-"Rabbine davet et!" Bir önceki ayeti kerimede değindiğimiz gibi bu ayette de da'vetçinin Rabbi O'na yapılacağı adresi tevdi ediyor. Buna göre da'vetçi, Rabbinden kendisine ayetler geldikten sonra bu ayetleri, yani hayat nizamının kurallarını anlatacak ve bu davetine de ne pahasına olursa olsun her hangi bir kimsenin, her hangi bir gücün mani' olma teşebbüslerine müsaade etmeyecektir. Burada O'nun tek bir vazifesi vardır. O da; ne pahasına olursa olsun davasını insanlara ulaştırmaktır. İnsanlarla daveti arasına gerilen engel duvarlarını yıkmak, o duvarları yerle bir etmektir. Doğrusu bu, da'vetçinin en önemli duruşundan birini ortaya çıkarma noktasında kayda değer bir prensip, üzerinde düşünülmesi gereken bir kaide, sonuç çıkarılacak bir tecrübe ve neticede ilahi bir kanundur. İleride de üzerinde duracağımız gibi da'vetçi ile sair insanları birbirinden ayırt eden en kritik imtihan şıklarından biridir. Şimdilik biz bu konuya burada virgül koyalım, da'va, davet ve davetçinin muhatabı olan konuya yönelelim.



(Muhammed ŞAKİR)
[/color]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://secadem.forummum.com
 
DAVETÇİ KİMLİĞİ
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ALLAHA EN YAKIN OLMAK İSTERMİSİN O ZAMAN SECDE ET :: İslam :: Davet-
Buraya geçin: