İHH, kamuoyundaki duyarlılığı artırmak için Irak raporu hazırladı. Rapora göre Irak’ta işgalle 5 milyon çocuk yetim, 1 milyon kadın dul kaldı. İşte rakamlarla Irak gerçeği...
19 Temmuz 2008 / 22:18
Reklam
İHH İnsani Yardım Vakfı, kardeş ülke Irak'ta yaşanan drama kayıtsız kalmamak ve kamuoyunda Irak'a olan duyarlılığı artırmak için bir rapor hazırladı. Rapor, 2003 işgalinden beri ülkede yaşanan durumu çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor. Raporda yer alan rakamlar, Amerikan işgalinin Irak halkı için kaos, çatışma, ölüm, acı ve göz yaşından başka bir şey getirmediğini gösteriyor.
Rapora göre ambargo ve işgal sebebiyle 2 milyon Iraklı hayatını kaybetti. İşgalin başladığı 2003 yılından bu yana her gün ortalama 400 çocuk yetim, 80 kadın da dul kaldığı, halen ülkede 5 milyonu aşkın yetim çocuk ve 1 milyonun üzerinde dul Iraklının bulunduğu ifade ediliyor.
Irak halkının yüzde 75'i fakirlik sınırında bulunuyor. 6 milyondan fazla insan açlık sorunu çekiyor. Yani her 4 Iraklıdan 1'i aç. Okul çağındaki her 5 çocuktan sadece 1'inin okula gidebildiği ülkede işgal sonrası yaşanan şiddet sebebiyle 800 bin çocuk okulunu terk etti. Çocukların yüzde 15'i ailesinin geçimi için çalışmak zorunda.
Savaşın başlangıcından bugüne ölenlerin yüzde 75'ini siviller, yüzde 20'sini Iraklı polisler, yüzde 5'ini ise Irak'ta bulunan yabancı askerler oluşturuyor.
10 bin kişiye 6 doktorun düştüğü Irak'ta canlı doğan her 1000 çocuktan 107'si doktor ve hastane sayısının yetersizliği sebebiyle ölüyor. Ülkedeki 34 bin doktordan 2 bini öldürülürken, 20 bini ülkeyi terk etti.
Son 5 yılda 500'den fazla akademisyen ve eğitimci öldürüldü.
Elektrik yetersizliği sebebiyle Irak'ta halen 15 milyon insan karanlıkta yaşıyor.
Irak, 6 milyonu aşkın göçmenle, dünyada en çok mültecisi olan ikinci ülke.
Rapordan ayrıntılar
İHH İnsani Yardım Vakfı, 2003 yılındaki Irak savaşı ve ardından yaşanan şiddet olayları hakkında yaptığı araştırmaları, Birleşmiş Milletler (BM) ve Irak Kalkınma ve Planlama Bakanlığı verileriyle birleştirerek bir rapor hazırlandı.
Raporda, 20 Mart'ta başlayıp 10 Nisan 2003'te Bağdat'ın ele geçirilmesiyle sona eren savaşın ardından büyük bir asayiş açığı oluştuğu vurgulanırken, Iraklıların kendileri ve ailelerinin can güvenlikleri için silahlanmaya gittiklerine dikkat çekiliyor.
Sünni-Şii çatışması ve eski Baas yönetiminin yeniden etkin olma çalışmalarıyla şiddetin artığının ifade edildiği raporda, siyasi ve askeri tasfiye sürecinin toplumun bir bölümünü yabancılaştırdığı, bir bölümünü de ''öfkenin hedefi'' haline getirdiği vurgulanıyor.
İHH İnsani Yardım Vakfı Irak Raporu'na göre, bugün Irak'ta oluşan 60'dan fazla silahlı gücün hem Amerikan kuvvetlerine hem de birbirlerine karşı savaştığı, bundan ise en çok sivil halkın zarar gördüğüifade ediliyor.
2 milyon insan hayatını kaybetti
Irak'ta ambargo ve savaş sebebiyle ölen insan sayısının yaklaşık 2 milyonu bulduğu ifade ediliyor. Savaşın başlangıcından bugüne kadar ölenlerin yüzde 75'ini sivillerin, yüzde 20'sini Iraklı polislerin, yüzde 5'ini ise Irak'ta bulunan yabancı askerlerin oluşturduğu kaydediliyor.
Her gün ortalama 400 çocuk yetim kalıyor
Savaşın başladığı 2003 yılından bu yana her gün ortalama 400 çocuğun yetim, 80 kadının da dul kaldığı, halen ülkede 5 milyonu aşkın yetim çocuk ve 1 milyonun üzerinde dul Iraklının bulunduğu ifade ediliyor.
6.5 milyarlık dünya nüfusunun sadece yüzde 0.3'lük bir bölümünü oluşturan Irak'ta, dünyadaki 107 milyon yetimden 5 milyonunun yaşadığı, bunun da dünyadaki yetimlerin yaklaşık yüzde 5'ini oluşturduğu belirtiliyor.
14 yaş altındaki çocukların yüzde 15'inin ise çocuk işçi olarak çalıştığı ülkede, çocukların eğitim almamaları, uyuşturucuya alışmaları ve her türlü istismara açık hale gelmeleri ise ülke geleceği için büyük bir tehlike oluşturduğu kaydediliyor.
Her 5 çocuktan sadece 1'i okula gidebiliyor
Okul çağındaki her 5 çocuktan sadece 1'inin okula gidebildiği, savaş sonrası yaşanan şiddet sebebiyle 800 bin çocuğun okulu terk etmek zorunda kaldığı, son 15 yılda okuma yazma oranının yüzde 80'lerden yüzde 60'a gerilediği, bunun sonucunda da her 10 kişiden 4'ünün okuma yazma bilmediği, kadınlarda okuma-yazma bilmeyenlerin oranının ise yüzde 47 olduğu kaydediliyor.
500'ü aşkın bilim adamı ve eğitimci öldürüldü
Raporda ayrıca 2003 yılındaki savaşın başından beri 500'ü aşkın eğitimci ve bilim adamının suikast sonucu hayatını kaybettiği, bazı bilim adamı ve eğitimcilerin de ülkeyi terk ettiği ifade ediliyor.
2.5 milyon Iraklı mülteci durumunda
Ülkede yaşanan savaş ve şiddet nedeniyle çeşitli ülkelerde mülteci olarak yaşayan Iraklılardan 1 milyon 250 bini Suriye'de, 750 bini Ürdün'de, 250 binin Körfez ülkelerinde, 25 binin de Türkiye'ye bulunduğu belirtiliyor.
Mezhep ve etnik çatışmalarla nedeniyle ülke içinde yer değiştiren 4 milyon kişiyle birlikte toplam mülteci sayısının ülke nüfusunun yüzde 25'ini oluşturduğuna da işaret ediliyor.
Ülke içinde göç eden Iraklılar gittikleri bölgelerde akrabalarının veya metruk mahallerdeki çadırlarda yaşamlarını sürdürürken, ülke dışına çıkanların ise çoğunlukla yardıma muhtaç ve sağlık hizmetlerinden yoksun bir şekilde yaşamlarını sürdürdükleri kaydediliyor.
2 bin doktor öldürüldü, 20 bin doktor ülkeyi terk etti
Irak'ta işgal öncesi kayıtlı yaklaşık 34 bin doktor bulunduğu, savaş sonrası şiddet olayları sebebiyle 20 bini aşkın doktorun ülkeyi terk ettiği, 2 bin doktorun da öldürüldüğü kaydediliyor.
Doktor sayısının yetersiz olması nedeniyle silahlı ve bombalı saldırı sonucu yaralananların yüzde 50'sinin öldüğü ülkede 10 bin kişiye 6 doktorun düştüğü vurgulanıyor.
Çocuk ölümlerinin yüzde 70'nin ishal ve solunum hastalıkları sebebiyle yaşandığı Irak'ta, 1989'da çocuk ölüm oranı her 1000 canlı doğumda 60 iken, bugün bu rakamın 107'e yükseldiği belirtiliyor. Ülkede her 1000 çocuktan 130'unun çeşitli sebeplerle 5 yaşını göremeden hayatını kaybettiği de vurgulanıyor.
Yargısız hapsedilen 25 bin kişi
2003 yılında başlayan işgalde Amerikan güçlerince esir alınan 25 bini aşkın kişinin halen yargılanmadığı da belirtilirken, işgalin ardından Irak güvenlik güçlerince tutuklananlarla birlikte sayının 60 bini bulduğu ifade ediliyor. Tutuklulardan 840 tanesinin çocuk olduğu, toplumsal barışın önündeki en büyük engellerden birinin tutsaklar konusu olduğuna vurgulanıyor.
İşgal ekonomiyi yıktı
20 yıl önce Irak ekonomisinin Arap ülkeleri arasında Suudi Arabistan'dan sonra ikinci, Ortadoğu'da ise 3. büyük ekonomi olduğuna dikkat çekilen rapoda şunlar kaydedildi:
''1980 yılından bu yana devam eden savaşlar sebebiyle, petrolden elde edilen gelir savaş giderlerini karşılamak üzere seferber edildi. Ambargoların halk üzerindeki olumsuz etkilerini hafifletmek için alt yapı yatırım ve sosyal hizmetler ertelendi. Bugün Irak ekonomisinde enflasyon yaklaşık yüzde 50 civarındadır. Yüzde 65'lik işsizlik oranı ise İslam ülkeleri arasında en yüksek orana sahiptir. Milli gelir ise kişi başı yıllık 864 dolardır. Ekonomideki çöküş nedeniyle her 4 Iraklı'dan biri açlık sorunu yaşıyor. Bununla birlikte gıda güvenliği olmadığından toplamda 8 milyon Iraklı'nın düzenli yardım alması gerekiyor. Bu da nüfusun yaklaşık yüzde 30'una denk geliyor. Yetersiz beslenme nedeniyle dünyaya gelen çocukların yüzde 23'ü olması gereken kilodan düşük doğuyor.''
Elektrik yok, 15 milyon insan karanlıkta yaşıyor
Irak'ta bulunan yaklaşık 5 milyon haneden 3.5 milyonuna elektrik verilmediğinin ifade edilirken, 15 milyon insanın karanlıkta yaşadığı, ülkenin başkenti Bağdat'a bile günde en fazla 7 saat elektrik verilebildiği belirtiliyor.
Irak'ta tüm alt yapı çalışmalarının tamamlanabilmesi için 35 milyar dolarlık yatırımın gerektiğine işaret edilerek, ülkedeki güvenlik krizinin bir türlü sona ermemesı ve güvenlik için ayrılan harcamaların fazla olmasının alt yapı harcamalarını ikinci planda bıraktığı da kaydediliyor.