Admin Admin
Mesaj Sayısı : 159 Kayıt tarihi : 27/08/08
| Konu: "16 Temmuz İsrail için en kara gün" Çarş. Ağus. 27, 2008 5:10 pm | |
|
16 Temmuz İsrail için en kara gün" İsrail’le Hizbullah arasında gerçekleşen esir değişimine ilişkin olarak herkesin üzerine ittifak ettiği husus, 16 Temmuz'un İsrail tarihindeki en kara günlerden biri olduğu... 19 Temmuz 2008 / 18:01 Reklam Yorum kabul etmeyecek şekilde İsrail, 2006 yılındaki savaşı kaybetmiş ve Hizbullah kazanmıştı. Lübnan savaşında oğlunu kaybedenlerden biri olan David Inhum, onlarca askerin hiçbir mantıklı hedefin olmadığı bir savaşa sokularak heder edildiği görüşünde.
Inhum, İsrail radyosunun kendisiyle yaptığı röportajda, İsrail Başbakanı Ehud Olmert'e sert eleştiriler yönelterek şunları söyledi: “Olmert, kaçırılan askerleri kurtarmak için ikinci Lübnan savaşını başlattı. Savaşta 179 askerimizi kaybettikten sonra, şimdi de iki askerimizin cesedi tabutlar içerisinde ülkelerine dönüyor. Tüm bunlar yetmiyormuş gibi Hizbullah, bizi en büyük katillerden biri olan Semir el-Kuntar'ı serbest bırakmaya mecbur bıraktı.”
Inhum, bu anlaşmanın İsrail yönetiminde mantıklı düşünen insan kalmadığını gösterdiğini belirterek, “Kamunun malına elini uzatarak hırsızlık yapan Olmert, orduda görev yapan insanların hayatlarına karşı kayıtsız kalmakta hiçbir beis görmemektedir.” ifadelerini kullandı
Öte yandan, Knesset Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Tzachi Hanegbi, bugünün İsrail tarihinin en kara günlerinden biri olduğunu belirterek, “Geçmişte olduğu gibi bu sabah da İsrail, terör örgütlerine karşı zaafının zirvesinde bulunuyor.” dedi.
Hanegbi sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün, Hasan Nasrullah Tavus kuşu gibi dikilerek kendisinin taleplerinde ısrarlı olurken İsrail'in geri adım atmak zorunda kaldığını ilan edecek.”
Öte yandan, Maariv gazetesinin askeri muhabirlerinden Amir Buhbut, 2005 yılında İsrail ordusundaki generallerin bir iyi niyet göstergesi olarak konumunu güçlendirmesi, Hizbullah karşısında manevra alanı kazanabilmesi ve Hizbullah'ın daha fazla asker kaçırmasının önüne geçmek için dönemin Lübnan Başbakanı Refik Hariri'ye, Semir Kuntar'ın serbest bırakılmasını önerdiğini ifade etti.
Buhbut, İsrail'in, askerlerinin ölü mü diri mi olup olmadığını bilmeden Hizbullah'la böyle bir esir değişimini kabul etmesinin utanç verici olduğunu ifade etti.
Maariv gazetesinin internet sayfasında yayınlanan makalesinde Buhbut, şunları ifade etti: “Hizbullah, bu esir değişiminden birçok açıdan Temmuz savaşından öncesinden çok daha güçlü bir şekilde çıktı. İsrail saldırılarına karşı direndi. Ayrıca Lübnan'daki siyasi gücü de öncekine nazaran çok daha iyi noktaya geldi. Esir değişimini gerçekleştirmek ve isteklerini kabul ettirmek için asker kaçırmışlardı. Bugün o hedeflerini gerçekleştirdiler. Semir Kuntar da serbest bırakıldı.”
Şimdi Shalit!
Öte yandan Haaretz gazetesi, bundan sonraki adımın Gazze'de Filistin direnişi tarafından esir tutulan esir asker Gilat Shalit'le ilgili olarak Hamas'la görüşmelerin yoğunlaştırılması olduğunu bildirdi.
Gazete, “Bedeli yüksek bile olsa görüşmeler süratli ve objektif bir şekilde yönetilmelidir. Görüşmelerin bu şekilde yapılması, esir asker Shalit'in diri bir şekilde ülkesine dönmesini sağlayabilir.” ifadelerini kullandı.
Öte yandan İsrailli düşünür İyyal Mecid, esir değişiminin İsrail'de halkın öfkesini topladığını belirterek, “Esir değişimi bizim için matem gününden farksız oldu. İsrail tarihinde sorumsuz yaklaşımın ve düşüncesizliğin zirveye çıktığı gün bugündür.” şeklinde konuştu.
Öte yandan Ufer Şeylah isimli siyasi uzman, Hizbullah'la yapılan esir değişimi anlaşması, İsrail güçlerinin zayıflamasına neden olduğunu ve artık İsrail'in caydırıcılıktan çok şeyler kaybettiğini ifade etmiştir.
Nasrallah aşınmış İsrail caydırıcılığından artık korkmuyor. Lübnan'da olduğu gibi İsrail'de de herkes Hizbullah'ın galip geldiğini biliyor.
Şeylah, İsrail'in yaptığı bu esir değişiminin halka acziyet içerisinde olduğu hissini verdiğini belirterek “Halk esir değişimini destekliyor çünkü yorgun ve ümitsiz durumda. Savaşı arkasında bırakmak istiyor. Sadece savaşta olan bitenler için değil, başbakana başarısızlığın bedelini ödetemeyip onun istifa etmesini sağlayamadığımız için.” şeklinde konuştu. [/color] | |
|